- acîbe
- (A.)[ ﻪﺒﻴﺠﻋ ]şaşılacak şey.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
acibe — is., esk., Ar. ˁacībe Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACÎBE — Alışılmış surette olmayan. Çok hârika. Acib ve garip, hayret verici, şaşılacak şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ACİBE-İ HİLKAT — Her zaman yaratılan şekilden farklı olarak yaratılmış olan. (Meselâ: Normalinden çok fazla büyük cüsseli veya üç ayaklı olmak gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turkish literature — A page from the Dîvân ı Fuzûlî, the collected poems of the 16th century Ottoman poet Fuzûlî … Wikipedia
Abdurrahman Hibri — (* im Mai 1604 in Edirne; † 1658 oder 1659 ebenda) war ein osmanischer Dichter und Historiograph. Sein Hauptwerk Enısü l Müsamirın (dt. “Der Freund der abendlichen Unterhaltungen”) ist eine historische, topographische und biographische… … Deutsch Wikipedia
KÜREYVAT-I BEYZA — Kandaki beyaz renkte ve çok küçük kürecikler. Kan ve lenf gibi vücud mâyilerinde bulunan çekirdekli ve yuvarlak hücreler. Kırmızı küreciklere nisbetle azdırlar. Vazifeleri hastalık gibi düşmanlara karşı asker gibi müdafaadır. Ne zaman müdafaaya… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESİH — Mesh olunmuş. Başka bir şekle, hayvan kılığına girmiş. * Şuurunu kaybedecek hale gelen. Sarhoş ve şuursuz. * Acibe. Garibe. * Güzelliği olmayan. * Tuzsuz ve tatsız yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük